Dünya Emekçi Kadınlar Günü


 Artık kadın üzerine yazılan hiçbir yazıyı samimi bulamıyorum, kendi yazılarımı istediğim kadar samimi bulayım, yine de samimiyetime güvendirebileceğimi sanmıyorum. Çünkü artık içinden çıkılamaz derecede çirkinlikler dolu bir ortamda oksijen soluyoruz.


Eyleme geçmedikçe bir şey burada istediğimiz kadar bağıralım, bağırdığımızla kalacağız.
8 Mart'ı kutlayanları oldukça absürd buluyorum, neden 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü denildiğinin farkında bile değillerdir. Zira 1857 senesinin 8 Mart'ında Amerika'da 40 bin tekstil işçisi yani 40 bin emekçi! daha iyi bir iş koşulları için greve başlamışlardı. Polisin sert müdahalesinden sonra fabrikaya kilitlenir bir işçi kitlesi. Olay anında fabrikada çıkan yangında 129 işçi orada can verir. 8 Mart'ı Emekçi Kadınlar Günü yapan olay budur.
Bunun neresi kutlanılır?
Kadılar günümü kutlamadın diyenleri göreceksiniz bugün, kadınlar gününüzü kutlayan insanları göreceksiniz bugün...
Şaka gibi değil mi?
Hoş bu ülkede hangi olay trajikomik değilki? Hangi olaya doğru düzgün el atabildiki bu toplum...
Daha dün katledilen bir kadın, çocuğunun önünde linç edilen başka bir kadın... Son 65 günde 67 kadının katledildiği gerçeği...
Kadınları önde gördüğümüz, öne çıkardığımız tek bir durum vardır, o da hashtaglar de öne çıkarmak...
#KadınaŞiddeteHayır... Neye yarıyor?
Hukukun adaleti sağlayamadığı bu toplumda, sokaklar adeleti sağlamaya çalışacaktır. Bu da kaos yaratacaktır. Ve zaten bir kaosun içindeyiz. Bu kaostan çıkarmıyız daha kötüye mi gideriz bilemeyiz. Ama her şekilde bunun çözümü hukukun yapabileceği ağır yaptırımlardır...
Bilmem hangi halt vekilin kızı hakaret görür erkek senelerce mahkumiyet yer. Ama Batman da günlerce tecavüze uğrayan bir genç kadın intihara sürüklenir, can verir, kanıtlar katili, tecavüzcüyü açık delillerle gösterir ama bilmem hangi halt kamu görevlisi diye serbest bırakılır. Bu ülkede kadınların haklarından önce erkeğe bir ahlak veya bir ders vermek lazım. Bu dersi en etkili sağlayabilecek kurum ise yargıdır. Bu toplumda erkek cesareti kimilerinin elinde olan hukuktan alıyorsa eğer bu toplumda erkekler Valerie'nin deyimleriyle "biyolojik kazalar(erkek)", "yürüyen vibratörlerden" başka bir halt değildir.
Tabi bu durumun bilincinde olmayan kadınlar...
Söz etmek bile istemiyorum...
İpeklerin, Özgecanların, Taybetlerin ahı bütün tepkisizlerin üzerine olsun...

Yorumlar

  1. Eline, kalemine sağlık, okurken gerçekten de sorgulatıyor. Yüreğine sağlık olsun...

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bir lisan, büyük insan: Mîr Celadet Alî Bedîrxan

Bugün, neden kadınlar günümü kutlamadın diyen kadınları göreceksiniz…

Yabanda Bir Gül: Şîlan