Yüreği kendiyle alıp götürdü...
Hani, Allah'ın nurundan nasiplenmiş biridir. Yüreğindeki yaralar, şimdi herkesin yüreğinde... Aşk ne kadar çetinse bile, uzun ve aydın bir yol önündeydi. Bu uzun yolda sadece beşeri aşk değil, her şeyin aşkı yer bulurdu. Bu yol ağaçlı, çiçekli ve dikenlidir... Mutlu olan bir yürek, dertsiz de olmaz. Ama... Hani kendisine sadece derdi ister, mutluluk yare kalsın diye. Derdi taşıyabilen yürek, aşktan habersiz değildir. Bilirdi Hani; aşk, dertlere karşı bir cesaret timsalidir. Çünkü en büyük aşk en sonda Rabbi tanımakla, tanınabilirdi. İnsan ve yurt sevgisiyle... Ne kadar kötü olsa bile bir yer, orada yaşayıp, sevince bir insan, orası en güzel yerdir. Bu yer bir memleket de olabilir, yarin kucağı, bir ağustos böceğinin cırcırı da... Aşk, şüphesiz büyük bir duygu. Ki büyük olmasaydı Ne Mem olurdu, Ne de Zîn... Hani de olmayabilirdi... Hani'ye göre, her insan aşk ile doğar. Ama herkes aşk ile kalır mı bilinmez... Ve devam eder Hani, "aşka sahip biri, huzursuzdur." Uzat