Kayıtlar

Ağustos, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Gülelim mi, ağlayalım mı?

Resim
Dikkat! Bu satırları okumaya başlayıp, bitirdiğiniz an, en az bir kadın şiddet görmüş olacak. Belki de en az bir Kadın cinayete kurban gitmiş olacak. Kadın... Herkesin adını andığı ama sadece anmakla kaldığı bir varlık. Kendisi hariç herkesin onlar hakkında söz hakkı sahibi olduğu düşünülen bir varlık. Hatta benim bile bu iletiyi yazarak onlardan bahsedebilişim... Varlık diyorum, evet. Çünkü bir zamanlar "kadın insan mıdır?" diye tartışmalar bile ortaya çıkmıştır.  Dostoyevski Suç ve Ceza'sında bunu konu da eder. Varlık diyorum, evet. Bir zamanlar 20 bin kadının ölümüne karar veren bir hakim bu kadın katliamı için övgülere boğulmuştur. Var olan bir şeyi nasıl bu kadar yoksayabiliyoruz anlam veremiyorum. Hatta Filozof olarak tanıtılan Schopenhauer, kadını "aşağı cins, hilkat garibesi, pörsük, akıl eksiği, gülünç, savurgan, ölçüsüz, hiçbir işe yaramayan kişiler" olarak tarif eder. Bir diğer yandan Eflatun olarak da bilinen Platon kadını "Ortalık malı" ol